9 Aralık 2014 Salı

İstediğim gitar tonunu nasıl yaratırım?

Selamlar; 

Elektrogitaristlerin yıllar yılı peşinde koştuğu, kafa yorduğu bu soru ile ilgili, sizlerden gelen yoğun talep üzerine biraz değinmek istedim.. Çocukluğumuzdan bir örnek vererek başlamak istiyorum; arkadaş arasında bi oyun moda olurdu ve herkes o oyunun oyuncağı neyse ona sahip olmak isterdi ve olurdu da, ama bi süre sonra herkes içten içe karşısındakinin oyuncağına sahip olmak istemeye başlardı,sizdeki hepsininkinden güzel olsa bile, keşke ondaki ben de olsa duygusu olurdu hep.. 

İşte bu meselenin özü de en başta buraya dayanmaktadır, istediğiniz tonu almak için, kendinize göre olan oyuncağınızı kendiniz araştırmalısınız. Bunun için öncelikle işe, sevdiğiniz ünlü gitaristlerin ekipmanlarını inceleyerek başlayın; pedal dizilimlerini, hangi pedalı "ne amaçla" kullandığını öğrenin, örneğin overdrive hatta drive pedallarının çoğu gitarist tarafından boost pedalı olarak kullandığını bilin, bunun için internet ortamı engin bilgilerle, videolarla dolu, bol bol dinleyin izleyin..ancak videolardaki tonların 100de 100 referans almamanız gerektiğini unutmayın. 

Üzerine basa basa söylüyorum, forum ortamlarından uzak durun! herhangi bir foruma girip şunu almalımıyım diye sormayın, unutmayın ki bir ürünü 10 kişiden 10 unun da sevmesi mümkün değildir, elbet biri ya da o foruma üye bir mağaza çalışanı çıkıp çok kötü diyecek ve aklınızı karıştıracaktır. Ben marka adı kullanmadan oldukça objektif ve gerçekçi olmaya çalışıcam. 

Yıllarca kullandığım onca ekipman, pedal, processorden sonra şunu anladım ki; elektrogitardan en sağlıklı sesi, iyi bir "lambalı amfi" aracılığı ile alabilirsiniz. Pedallar tonun ufak tefek renklendirmesinde kullanılmalıdır. 

Şimdi ilk soru şu; hangi amfi? Lambalı amfi çok eski bir teknoloji olmasına rağmen, en doğal tınıyı verdiğinden günümüzde hala tercih edilmekte.. ancak bazı firmalar bu işe uyanmış olucak ki minik 5 w lık amfilerin içine 1-2 tane lamba koyup alıcıyı cezbetmeye çalışmaktadırlar. Burda püf noktası şu; lambalı amfi alıcaksanız full lambalı olmasına dikkat ediceksiniz ve unutmayın ki lambalı amfiden en sağlıklı tonu almak için sesi olabildiğince açmak gerekmekte, bunu ev ortamında hatta ufak bir sahnede bile yapamayacağımız için, ayrıca bir watt düşürücü almayı ya da üstünde watt düşürücü olan bir amfi almayı tercih edin.
Paragrafın başında dediğim gibi lambalı amfiler eski teknoloji dolayısıyla da biraz "hassaslar", alacağınız amfinin kutu içinde açılmamış olmasına ve çok tozlu olmamış olmasına mutlaka özen gösterin, yoksa kısa süre sonra arızalar kaçınılmazdır. 

Tabi ki her lambalı amfiden aynı ses çıkmıyor, burda seçim yaparken sizin müzik zevkiniz devreye giriyor, sert bir müzik yapıyorsanız hi-gain modern bir amfi tercih ediceksiniz, ama blues v.s gibi müziklerden hoşlanıyorsanız low gain vintage bir amfi tercih ediceksiniz. Cebinizde binlerce dolar olsa bile seçim yapmak çok zor çünkü çok çeşit var, bu da karar vermeyi zorlaştırıyor, bu noktada tavsiyem biriktirebildiğiniz kadar para biriktirip, yanınızda bilen "tarafsız" birinden yardım isteyip "alabildiğiniz" en yüksek meblağlı cihazı almanızdır, kulağa hoş gelmiyor biliyorum ama maalesef gerçek böyle, beni yakından takip edenler az çok hangi ekipmanları kullandığımı bilirler,kablosundan pedalına ucuz mal bulundurmamaya çalışıyorum ekipmanımda, bunu sakın lüks merakı ya da mükemmelliyetçilik olarak algılamayın, kalitesiz prizden kalitesiz kablodan tutunda, tüm ekipman içinde bir dandik pedalın neleri değiştirdiğine karşılaştırmalı test kayıtları yaparak şoklar içinde şahit oldum, kaliteli bir ürünle kaliteli sonuç alırsınız, bunu unutmayın.. 

Bu arada Combo ve Kafa-kabin şeklinde iki türlü amfi olayı, eğer stüdyo yada evde sabit durucaksa kafa-kabin alın derim, amfi sürekli taşınıcaksa, combo amfi tercih edilebilir. Kafa-kabinin artısı, çeşitli tonlar almak için kabininizi değiştirebilirsiniz, bi de benimde katıldığım bir headroom hadisesi var tabi, yani aynı marka ve model amfinin kafa-kabin ve combosu birbirinden farklı tınlayabiliyor. 

Amfiyi alırken kesinlikle üzerinde send/return dediğimiz efekt pedallarımızı bağlamak için kullandığımız giriş-çıkışların olmasına dikkat edin, bunlar olmazsa delay,reverb,flanger,chorus gibi efektleri direk amfinin inputundan bağlamak zorunda kalırsınız, bu da tonunuzu mahfeder. Bu tarz efektler send/return girişinden takılmak zorundadır. Ben sadece amfiye gitarımı takıp çalıcam efekt lazım değil diyorsanız sorun yok, ki diyeceğinizi sanmıyorum. 
Sıra geldi pedallara..renk renk, desen desen ayakla açıp kapaması bize haz veren pedallara:) Burda hemen şunu söylemek istiyorum, "Amfi yokken, sadece pedallardan çıkacak tondan sakın medet ummayın", tabi lambalı bir amfiden daha pahalı modelleyicileri saymıyorum:) Çalmak istediğiniz türe uygun olan amfiyi edindikten sonra, sıra pedallara geldi..öncelikle bi mağazaya gittiğinizde elinizde nacizhane paranız varsa, açık büfe psikozu oluşur birden 50 tane pedal birikebilir elinizde, buna dikkat edin.. bunun için hangi pedal ne amaçla kullanılır başta da dediğim gibi iyice araştırın. Amfiniz 2 veya 3 kanaldan oluşur, clean-crunch-drive.. amfinizin drive tonu size yetiyorsa ekstradan bir drive pedalına ihtiyacınız yok, ama bu drive tonunu biraz daha şekillendirmek adına boost olayına girilebilir, bunun için yine marka önermiyorum, boost için sevdiğiniz gitaristlerin kullandıkları pedalları inceleyin, ama incelerken geçmişlerine de bakın, zira onlarda bu işten para kazandıkları için sürekli değişim halindeler, vazgeçmedikleri pedalları gözlemleyin..bunun dışında delay reverb gibi efektler kullanmak isteyebilirsiniz, işte burda send/return girişleri önem kazanıyor, amfinin karakterini bozmadan üstüne reverb veya delay eklemek için bu girişleri kullanıcaz, bu arada üzerinede efekt olan(reverb hariç) lambalı amfileri tercih etmeyin, lambalı amfi lambalı amfi olarak işini yapmalı, bütün işleri yapan bir cihaz hiçbir görevi tam yerine getiremez. 

Bu cihazları edindikten sonra ayaramak kalıyor, bunun için öncelikle söylemem gerekiyor ki mutlaka kaliteli kablolar kullanın, ara jacklarınız gitar kablolarınız herşey çok iyi olsun, olsun ki sinyaliniz kaybolmasın deforme olmasın, bunun dışında adaptör kalitesi de çok önemli, bir pedal aldığınızda çoğunda yanında adaptörle gelmez, maalesef türkiye de durum böyle, bu yuzden pedala uygun adaptör kullanmak gerekiyor, düşük amperli adaptörler ya da regülesiz adaptörler dip gürültüsü yaparlar, tabi topraklamaya da dikkat etmek lazım çoğu evde yok..
Bundan sonrasında deneye deneye, kurcalaya kurcalaya istediğiniz tona yaklaşıcaksınız, kullandığınız gitarın manyetikleri ve ağaç karakteri de tonunuzu etkiler bunu da unutmayalım, alder gövde daha tiz, basswood daha bass bir sound verecektir, bunu da benim en çok önem verdiğim parametre olan eq ile dengeleyebilirsiniz, lambalı amfide iyi ton almak için lambaları şöyle bir yarım saat ısıtmak gerekir derler, doğrudur ama esas önemli olan volume e yüklenmektir, yoksa lambaları mangalda da ısıtsanız düşük volume de ton alamazsınız, kullanım bittikten sonra lambaların soğumasını beklemek gerekir ve amfi aşırı sarsıntıya maruz kalmamalıdır. 

Son olarak şunu söylemek istiyorum: bu iş marketten toptan alışveriş yapmaya benzer, bir kere paranıza kıyın ve kalitelisini alın, eğer hergün bakkaldan almaya kalkarsanız az para verir ama uzun vadede zarar edersiniz. İstediğiniz tonu alana kadar, bırakmak yok, gitarla kalın, sevgiler..

28 Temmuz 2013 Pazar

Steve Vai gitar tonu..

Selamlar;
Uzun zamandır Steve Vai'ın gitar tonunu inceleyip, üzerinde çalışıyordum, epeyce bir testten sonra baya bir yol katettik sanırım:) son albümünden "Racing The World" şarkısını kaydettim, buyrunuz..
https://www.facebook.com/photo.php?v=10151596082029685&set=vb.640964684&type=2&theater

12 Temmuz 2013 Cuma

Değişik markalarda gitar kabloları

Selamlar;
Enstruman kablolarını epeyce zamandır inceliyorum, bir çoğunu da kayıtlar yaparak, iyice emin olana kadar karşılaştırdım. Hemen açıkca söylemeliyim ki; elektrogitar çalıyorsanız kesinlikle iyi bir kablonuz olmalı.. çünkü kaliteli ve kalitesiz kablo arasındaki farkı duyduğunuzda, hemen bir gitar mağazasına  gidip yeni kablo alacağınıza eminim.
Öncelikle kablonuz ne kadar kısa olursa, tizlerdeki sinyal kaybınız da o kadar az olur..ben evde yaptığım kayıtlarda 1,5 metrelik bir kablo kullanıyorum, sahnede de 3 metreyi geçmiyor. denemelerimde gördüm ki 2 metrenin üstüne çıktığı anda tiz frekanslarda belirgin bir azalma görülüyor ve dolayısıyla kablo enstrumanınızın, manyetiğinizin karakterini tam olarak yansıtamıyor, bunun dışında dip gürültüsü farkını söylemiyorum bile..

Tabi sahnede kablolar uzamak zorunda kaldığı için, bu kaybı ortadan kaldırmak adına true bypass pedalın "tersi olan" buffer devreli pedallar devreye giriyor. Burda da bir yanlışı düzeltmek istiyorum; herkes true bypass pedallara kafayı takmış durumda, tamam true bypass iyi bişeydir, çünkü bu tarz pedallarda sinyaliniz pedaldan geçerken bir değişime uğramaz, ancak set-upınız büyüdükçe ve kablolar uzadıkça, "eğer bütün setup true bypass pedallarla doluysa" sinyaliniz zayıflayacaktır, bu yüzden ünlü gitaristler illa ki setuplarında buffer devreli bir pedal kullanırlar(sinyal güçlensin dengelensin diye) 
Sonuç olarak ufak setupta veya evde true bypass pedallar iyidir, ama setup büyükse ve büyük bir sahneyse, sinyal azalacağından en az 1-2 tane buffer devreli pedal kullanılmalıdır.
Konuya tekrar döncek olursam; ucuzundan pahalısına 5 çeşit marka da kablo test ettim ve kaydettim, burda "şu iyi şu kötü" demicem takdiri size bırakıcam, Kabloların uzunluklarının hepsi 3'er metre, ve direk elektrogitar direk ses kartına girerek kaydedildi, pedal yok,amfi yok..Dinleyin, hangisini sevdiyseniz yorum olarak yazarsanız da sevinirim..görüşmek dileğiyle, sevgiler..



5 Temmuz 2013 Cuma

Nova Custom Guitars Relic Stratocaster incelemesi..

Selamlar;

Ülkemizde son yıllarda yerli ve el yapımı gitarlar epeyce artmaya başladı ve bu da beni oldukça sevindiriyor, zaman buldukça değerli ustalarımızın atölyelerini ziyaret ediyorum, elleriyle hayata geçirdikleri enstrumanların ucundan tadına bakıyorum elimden geldiğince, hani hesapta gurmeyiz ya:)

Çok sevdiğim canım dostum, Fatih Yılmaz'ın kendi elleriyle kurup yürüttüğü, Nova Custom Gitar Atölyesi'ne uğradım, bir strat denetti bana, çalar çalmaz her yönüyle hayran kaldım ve gitarı rehin alıp eve getirdim incelemek için-)

Gitara ana hatlarıyla göz atacak olursak;

-Gövde de Alder(kızılağaç) kullanılmış, Sonic Blue bilen bilir ki benim en sevdiğim renktir, nitroselüloz cila, çok güzel bir relic işçiliği ile birleşmiş, yalnız burda güzel bir detay var ki, normal stratlarda polyester üzerine cila atılır, Fatih gövdeye direk nitro cila kullanmış, bu da daha  ince bir boya tabakası ve ağacın daha iyi hava alması demek..

-Köprü olarak vintage wilkinson köprü kullanılmış, her yönüyle sağlam ve dayanıklı bir köprüdür, bu da yine gövdeye uysun diye relic hale getirilmiş..

-Manyetikler "Guitar Finish" marka(GFS).. ancak Fatih usta tarafından modifiye edilmiş..Daha önce hiç denememiştim bu marka manyetikleri, amerikan üretimi ve çok başarılılar(ton örneğinde dinleme şansınız olucak)

-Sap ta, tek parça Maple (akçaağaç) var, üzerinde muntazamca çakılmış 21 adet Jim Dunlop 6230 fret var, bu perdeler alçak ve yayvan olduklarından çalımı pek kolaylaştırmış. Sap, gövdeye 4 vida ile tutturulmuş, ancak vidaların bağlantı noktalarını farklı tutarak değişik bir fikre imza atmış Fatih Usta, bu şekilde bağlandığında sap minimum şekilde yerinden oynuyor ve asla kaymıyor, ki denedim hakikaten de öyle..

-Üst eşikte Tusq eşik kullanılmış, gayet başarılı..bu arada benim için gitardaki en önemli parçalardan biridir üst eşik, özellikle ton ve akort stabilitesi açısından..

-Kulakçıklar yine Wilkinson marka, tuşeyi ve bendleri epeyce abartarak çaldım akort stabilitesi oldukça iyi, 2 adet de string tree var, tellerin gerginliğini muhafaza etmesi için konulmuş..

-Gitarın headstock (kafa kısmı) Nova Custom Guitar tarafından dizayn edilmiş, üzerinde de çok şık logoları var..

Genel hatlarıyla toplayalım:


  • 21 perde,
  • Tek parça maple sap
  • Alder body
  • Nitrocellulose Sonic blue finish
  • Vintage style Wilkinson köprü
  • 3 single-GFS- Fly modified
  • Wilkinson akort burguları.
  • Dunlop 6230 fret

Değerlendirme: Genel anlamda çok güzel gitar, zaten Alder ve Maple birleşimi,oldukça parlak cıngır cıngır bir gitar demek, single manyetikte oldu mu tadından yenmiyor, çok güzel bir dengesi var gitarın..Kendini çaldırıyor, tabi ki siz bu gitarı isterseniz farklı manyetik kombinasyonlarıyla da sipariş edebilirsiniz.
Sipariş ve detaylar için: http://m.sahibinden.com/classifiedDetail.html?id=129161136

Stratocaster denilince akla ilk gelen isimlerden Yngwie Malmsteen'in "Amberdawn" parçasını kaydettim gitarla, umarım beğenirsiniz, görüşmek üzere, hoşçakalın..

https://www.facebook.com/photo.php?v=10151552766729685&set=vb.640964684&type=3&theater


20 Ocak 2013 Pazar

Nasıl bir Elektrogitar almalıyım?

Merhaba;


1998'in Haziran ayında, Tünel'e elektrogitar almaya  geldiğimde, inanın aklımda hangisini alsam etsem diye hiç bir kararsızlık yoktu, hiç araştırmamıştım hangi manyetik iyi, hangi ağaç kötü diye..Kafamda sadece Strat kasa bir Squier almak vardı, neresi satıyorsa gidip alıp evimin yolunu tutmuştum, ve yıllarca da hiç bunları düşünmeden o gitarla çalıştım durdum. Şimdi baktığımda ise herkesi büyük bir kararsızlık içinde görüyorum..çünkü çeşit o kadar çok ki karar veremiyor kimse, beğendiğin bişey varken mutlaka onunda iyisi vardır diye düşünüp, en başta beğendiğinden de soğuyorsun.

Öncelikle şunun altını çizmem lazım ki; "Hangi gitar iyi?" sorusu yanlış bir sorudur, bence doğrusu; "Yapmak istediğim müziğe en uygun, en kaliteli gitar hangisi?" olmalıdır. Hiç kimse Fender kötü gitardır, Gibson çok iyi veya Ibanez idare eder diyemez, ihtiyaçlar ve zevkler kişiye göre değişir, kabaca "hepsinin tadı ayrıdır." ve unutmayın ki tek marka sadece bunlar da değildir.

Gitar alırken, maalesef ki para unsuru devreye giriyor, çünkü kaliteli enstruman demek=lüks demek..tavsiyem; öncelikle biriktirebildiğiniz kadar paranızı biriktirin(şahsi görüşüm 2000 TL ve yukarısıdır) ve başlangıçta sadece gitar almaya odaklanın, amfiyi pedalı şimdilik karıştırmayın. Beğenip almaya karar verdiğiniz gitarla ilgili, özellikle ciddi yabancı sitelerin forumlarından bilgi toplayın (harmonycentral.com gibi) o gitarla yapılmış demolar kayıtlar dinleyin ve en önemlisi de o gitarı almaya bilen biriyle gidin, çünkü gitar istediği kadar pahalı olsun, bu onun kusursuz olacağı manasına gelmiyor, sıfır kutusundan arızalı çıkan çok gitar görmüşlüğüm vardır, tabi bu birlikte gitar almaya gideceğiniz kişi tarafsız biri olsun ki sizi hemen yakini olduğu mağazaya götürmesin..

Peki hangi gitarın benim istediğim gitar olduğuna nasıl karar vericem? 

İşte şenlik o noktada başlıyor, karar vermek için biraz bilgi, birikim, deneyim gerekiyor. Bunu unutmayalım, ben olayı dallandırıp budaklandırmadan, realist bir dille anlatmak istiyorum; öncelikle 2 türlü manyetik var biri single diğeri humbucker, humbuckerlar daha kuvvetli ton veriyor, singlelar ise daha zayıf ve düşük çıkışlı manyetikler..yapacağınız müziğin şekline göre, önce bu manyetiklerin "hangisi senin gitarında olmalı"ysa buna karar veriyorsun. Diyelim ki 2 humbucker lı bir gitar almaya karar verdik, bütün markaların ucuz modellerinde de pahalı modellerinde de illa ki 2 humbuckerlı model vardır, her kesimden müşteriye hitap etmek zorunda oldukları için, ucuzun da pahalı gibi görünenini yapmak zorundalar..Gitarın üzerindeki manyetiklerin markasını, ismini-cismini, alnico mu ceramic mi bunları öğrenin, tabi öncesinde bunlarında ne demek olduğunu öğrenin.
Bu noktada tavsiyem; " Ucuz gitar alıp modifiye işine kesinlikle girmeyin". Çünkü emin olun, esas almak istediğiniz o pahalı gitardan daha çok para harcayacaksınız, bir yerden sonra iş bunu da bunu da değiştireyim" halini alıyor ve önünü alamıyorsunuz. Ucuz gitar neyi hakediyorsa, o manyetik takılmıştır zaten üzerine, ki manyetik modifikasyonu da o gitarın hayatını kurtarmaz, illa da başka bişey takıcam derseniz, orda da gövde ağacının ne olduğu devreye giriyor, çünkü senin beğendiğin gitaristin kullandığı manyetikleri o başlangıç seviyesi gitara takınca aynı ton çıkmıyor(bizzat denedim), gitarda tonu belirleyen en önemli unsur gövde ve sap da kullanılan ağaçtır..manyetik seçiminde de bunu göz önünde bulundurmak gerekir.

Peki ucuz gitar alıcam neyi değiştirmeliyim derseniz, öncelikle akort burguları değiştirmelidir, kilitli burguları tercih etmenizi öneririm, tabi değişim yaparken her burgunun sizin gitarınıza uymayacağını da unutmayın, satın alırken bunu da sorun..Üst eşiğe sakın dokunmayın, tavsiye etmiyorum çok ince ayar istiyor, bi de saddleları değiştirebilirsiniz. Bunun dışında, yok gitarıma çelik kanca taktım hayatım değişti, yok efendim gövdenin içine toprak attım dip gürültüsü kesildi(olay gerçektir) gibi durumlara itimat etmeyin, bunlar placebo etkisidir, gitarın üzerine monte edilen harici bir parça sadece gitarın halihazır daki mevcut eq dengelerini değiştirir, sustain de herhangi bir artış sağlamaz, tecrübeyle sabittir.(fender sustain enhancer)

Durum tam tersiyse, yani pahalı bir gitar alıyorsanız, işte orda kararsızlık olayı tam tavan yapar, çünkü paracıkların gidiyor ve, ya beğenmessem duygusu..

Öncelikle sen bu gitarla uzun zaman vakit geçiriceksin, zaman içinde müzik zevkin illa ki değişeceğinden, seni her anlamda tatmin edicek bir gitar seç, gerek renk, gerekse kasa biçimi bakımından iyi karar ver, ki kılıfından her çıkarışında seni gülümsetebilsin..Manyetiklere dikkat edicez, tamam pahalı bir manyetik ama hangi serisi, çıkış gücü, bass-treble-mid değerleri nedir? şanslıyız ki artık hemen her modelin sampleları var dinleyebiliyoruz, eğer halihazır da bir amfiniz varsa, o amfinizin olduğu bir mağaza bulup yeni alacağınız gitarı mutlaka kendi amfinizde deneyin..

Son olarak, bu anlattıklarım doğrultusunda, neye ihtiyacınızın olduğunu belirleyebilmek için, belirli bir birikim ve tecrübe gerekir demiştim, bu tecrübeyi elde edene kadar,deneme-yanılmalardan geçicez, elalem ne yapmış bunlara bakıp biz de aynısını yapmaya çalışıcaz, ama esas önemli olan sana özgü, sana ait bir tonunun olmasıdır..
Bir de sizden ricam, gitarınızı aldıktan sonra çok fazla kafa yormayın bu konulara, çünkü gitarist olucam derken gitarı unutup bu konuların uzmanı olup çıkıyor bir çok insan..bahsettiğim temel unsurları karşılayan bir gitarınız olsun, takın bilgisayara veya amfinize çalışın ve üretin..paranızı kazandıkça daha iyisini mutlaka alırsınız, ki inanın öylesi daha keyifli oluyor..



Başka bi yazı da görüşmek üzere, sevgilerimle, gitarla kalın..
                                
                                                                                                                                  -E.Birgül









Hakkımda

Fotoğrafım
Merak ettiğiniz herşey Gitar Gurmesi'nde..

Blog Arşivi